Duygular Neden Önemlidir?

Ýl :

Ünvan Tel Faks Adres Web E-mail Ýl Ayrýntýlar


Duygular neden önemlidir?

* Duygularýmýz hayatta kalmamýzý saðlar: Doða, duygularýmýzý milyonlarca yýl boyunca geliþtirmiþtir. Duygularýmýz, doðal insan ihtiyaçlarýmýz karþýlanmadýðý zaman bizi ikaz ediyor.

* Duygularýmýz engeller koyabilmemizi saðlar: Bir kiþinin davranýþlarý hakkýnda iyi þeyler düþünmediðimiz zaman, duygularýmýz bizi harekete geçirir. Duygularýmýza güvenmeyi öðrenirsek ve kendimizi ifade ederken kendimize güvenirsek, karþýmýzdaki insana, davranýþýný beðenmediðimizi ve bu duygunun farkýnda olduðumuzu gösteririz.

* Duygularýmýz iletiþim kurmamýza yardýmcý olur:

* Duygularýmýzýn birleþtirici yönü vardýr: Duygularýmýz belki de bütün insan âleminin potansiyel olarak en büyük birlik kaynaðýdýr. Açýk olarak söyleyebiliriz ki, deðiþik dinler, kültürler ve politik inançlar insanlarý bölebiliyorlar. Diðer taraftan ise duygularýmýz evrenseldir. Kýsaca þöyle de diyebiliriz: Ýnançlar bizi böler, duygular bizi baðlar.

Günümüzde en baþarýlý ilköðretim okulu, lise giriþ sýnavýnda en yüksek baþarýyý tutturan ilköðretim okulu ve en baþarýlý lise, üniversite giriþ sýnavýnda en yüksek baþarýyý tutturan lise olarak görülmeye devam etmektedir. Eðitim sisteminde süregelen bazý aksamalar, ne  yazýk ki, günümüzün, “baþarýlý okul” tanýmýný öðrencilerin lise ve üniversite giriþ sýnavlarýndaki baþarýlarýyla kýsýtlamýþtýr. Oysa ki, bu alanda yapýlan araþtýrmalar, okulda alýnan iyi notlarýn hayat baþarýsýný garantilemediði gerçeðini tekrar tekrar ortaya koymakta ve salt zekanýn (IQ) günlük hayattaki baþarýya katkýsýnýn %10’dan fazla olmadýðýný göstermektedir. Bu bakýmdan, eþit IQ düzeyine sahip iki kiþiden biri hayatta ilerleme kaydetmiþken, diðerinin neden ayný baþarý düzeyini yakalayamadýðýný anlayabilmek için bu kiþilerin Duygusal Zeka (EQ) yeterliklerinin de göz önünde bulundurulmasý gerekir. Çünkü, genel olarak Duygusal Zeka (EQ), sahip olduðumuz her türlü bilgi ve beceriyi (biliþsel, sosyal, duygusal, vb.) hem kendi hayatýmýzda, hem de çevremizdeki insanlarla olan iliþkilerimizde ne kadar etkin kullanabildiðimizle ilgilidir. Dahasý, IQ seviyesiyle baðdaþtýrýlan sözel ve sayýsal bilgileri öðrenme becerilerinde olduðu gibi, EQ baþlýðý altýnda yer alan duygusal ve sosyal beceriler de öðrenilerek kazanýlabilir ve geliþtirilebilir. Dolayýsýyla, inanýyoruz ki, asýl hedef olan hayat baþarýsýna ulaþabilmek için, öncelikle okullarýmýzdaki “baþarý” tanýmýnýn yeniden gözden geçirilmesi ve bu tanýmdaki boþluðun EQ bilgileri ýþýðýnda doldurulmasý gerekmektedir.

Duygusal ve sosyal becerilerini iyi kullanabilen kiþiler - yani, kendini ve duygularýný iyi bilen, onlarý kontrol ederek yönetebilen, baþkalarýnýn duygularýný anlayan ve onlarla iliþkilerini ustalýkla idare edebilenler - hayatlarýnýn hem özel hem de mesleki alanlarýnda daha avantajlý bir konuma geçerler.

Duygusal Zekanýn iki boyutu vardýr. Birincisi Duygusal, Ýkincisi Sosyal boyut. Duygusal Boyut, kiþinin kendisini tanýmasý (özbilinç) ve Duygularýný yönetmesi (özyönetim) ile ilgilidir. Sosyal Boyut ise empati ve iliþkileri yönetmeyi kapsar. Bunlarýn arasýnda bir sýra vardýr ve duygusal boyut geliþmeden sosyal boyut geliþemez. Týpký bir Türk Atasözünde söylendiði gibi; “Kendisinin ne hissettiðinden habersiz insan, baþkasýnýn da ne hissettiðini bilemez, anlayamaz.”  Bu yazýnýn konusu duygularýmýz ve onlarý yönetme ile ilgili…

ÖZBÝLÝNÇ: Ýnsanýn kendini ve duygularýný tanýmasý birçok kaynakta “özbilinç” kavramý ile ifade edilmektedir. Özbilinç, kiþinin güçlü ve geliþmeye açýk yönlerini bilmesi, duygularýný tanýmasý, bu farkýndalýklarýný düþünce ve davranýþlarýna rehber olacak þekilde kullanmasý ve kendini ifade edebilmesidir.

Duygusal özbilinci yüksek kiþiler, duygularýnýn kendilerini ve günlük per­formanslarýný nasýl etkilediðini bilirler, yol gösterici deðer­lerine baðlý kalýr ve karmaþýk bir durumda resmin bü­tününü görerek en iyi hareket þeklini tahmin edebilmenin yaný sýra, duygularýyla ve kendilerine yol gösteren vizyonlarýyla ilgili açýk ve inançlý bir ifadeyle konuþurlar. Dahasý, bu kiþiler genellikle zayýf ve güçlü yönlerini bilen, geliþtirmeleri gereken yönlerinin kolayca farkýna varan ve bu konuda yapýcý eleþtiri ve geribildirime açýk bir tutum içerisindedirler. 

Kiþinin yetenekleri konusunda doðru bilgiye sahip olmasý, güçlü yönlerine güvenmesini saðlar. Yüksek özgüven­e sahip kiþiler, zor bir görevi rahatlýkla üstlenebilirler. Bu kiþiler genellikle kendilerinden emin olduklarý ve varlýkla­rýný herkese hissettirdikleri için, içinde bulunduklarý grup içerisinde rahatlýkla öne çý­karlar.

Özbilinçli. Ruh hallerinin farkýnda olan bu kiþiler, duygusal hayatlarý hakkýnda belli bir anlayýþa sahiptir. Duygularýnýn bilin­cinde   olmalarý,  diðer  bazý   kiþilik  özelliklerini   destekleyebilir.

ÖZYÖNETÝM: “Özyönetim” kavramý bir çok kaynakta “Duygularý Yönetme” olarak da ifade edilmektedir. Özyönetim, kiþinin duygularýný kendine ve çevresindekilere zarar vermeden lehte bir durum yaratacak þekilde yönetebilmesidir. Kiþinin sorunlar karþýsýnda yeterli düzeyde özkontrol, özgüven ve esneklik gösterebilmesi de özyönetim tanýmýnýn içinde yer alýr. Bununla birlikte, duygularý yönetmek, duygularý bastýrmak ile karýþtýrýlmamalýdýr.

Duygularýný denetleyebilen kiþiler rahat­sýz edici duygu ve dürtülerine hâkim olmanýn, hatta onlarý yararlý bir biçimde kanalize etmenin yollarýný bulurlar. Kiþinin yüksek stres altýnda ya da bir kriz döneminde sakin kalmasý ve açýk bir zihinle düþünebilmesi -ya da zorlu bir durumla karþýlaþtýðýnda bile soðukkanlýlýðýný korumasý- bir özdenetim göstergesidir. Aristonun dediði gibi “Herkes kýzabilir, bu kolaydýr. Ancak doðru insana, doðru ölçüde, doðru zamanda, doðru nedenle ve doðru þekilde kýzmak, iþte bu kolay deðildir.

Duygularýný yönetebilen kiþiler, saydam, uyumlu, iyimser, kendilerini motive edebilen ve inisiyatif kullanabilen kiþilerdir. Örneðin, saydam kiþiler, deðerlerini hayata geçirirler. Kiþinin duygularý, inançlarý ve eylemleri konu­sunda baþkalarýna karþý açýk olmasý dürüstlük yaratýr. Bu tür kiþiler hata ya da kusurlarý açýkça kabul eder ve baþkalarýnýn ahlaka aykýrý davranýþlarýna göz yum­mak yerine uygun þekilde karþý çýkarlar.

Bireyin duygu düþünce ve davranýþlarýný deðiþen koþullara uydurabilmesi, ayný zamanda mücadele ve deðiþim gerektiren durumlarda esnek davranabilmesidir. Uyumlu kiþiler, odak ya da enerjilerini yitir­meden çok sayýda talebin üstesinden gelebilir ve toplum yaþa­mýnýn kaçýnýlmaz belirsizliklerinden rahatsýz olmazlar.

Baþarma dürtüsü, anlamlý, zengin ve dolu dolu bir hayat yolunda verilen uðraþlarla kendisini gösterir. Uzun vadeli hedeflere yaþam boyu süren bir gayret ve þevkle baðlýlýk saðlayacak türden ilgi alanlarý ve zevkli uðraþlar yaratmaktýr. Kiþinin  ilgi alanlarýna karþý duyduðu heyecan ve tutku, bu ilginin sürdürülebilmesi için gereken enerji ve motivasyonu saðlar. Baþarma dürtüsü, kiþinin, beceri, yeti ve yeteneklerini azami ölçüde geliþtirebilmek için uðraþ verdiði kesintisiz ve dinamik bir süreçtir. Bu faktör, kiþinin ýsrarcý bir þekilde elinden gelenin en iyisini yapma gayreti ve genel anlamda kendini geliþtirmeye çalýþmasý ile baðlantýlýdýr. Bunun sonucunda ise kiþisel tatmin duygusu yaþanýr.

Ýstenen sonucu verme yeteneklerine -kendi ka­derlerine hükmetmek için gereken þeylere- sahip oldukla­rýný hisseden kiþilerin giriþimciliði mükemmeldir. Bekle­mek yerine, fýrsatlarý yakalar ya da yaratýrlar. Ýnisiyatif sahibi bir kiþi, geleceðe yönelik daha iyi olasýlýklar yaratabilmek için, gerektiðinde kokuþmuþ katý alýþkanlýklarý delip geçmekte, hatta kurallarý esnetmekte duraksamaz.

Ýyimserlik, bireyin hayata olumlu yönünden bakabilmesi ve sorunlar karþýsýnda bile olumlu bir tutum sergilemeyi sürdürebilmesidir. Ýyimserlik, bireyin yaþantýsýna belirli bir ölçüde umut katar. Ýyimserlik, depresyonun yaygýn semptomlarýndan olan kötümserliðin karþýtýdýr. Kiþinin iyimserlik düzeyiyle sorunlarla baþa çýkabilme yeteneði arasýnda güçlü bir baðlantý vardýr. Ýyimserlik, özmotivasyon üzerinde önemli bir rol oynar; hedeflere ulaþmakta ve stresle baþa çýkmakta da çok önemli bir faktördür. Ýyimserler de kötümserler gibi ayný hayat tecrübelerinden geçerler, aradaki fark iyimserlerin daha baþarýlý bir þekilde bu olaylarýn üstesinden gelmesi ve hatalarýndan ders alarak, yenilgi sonrasýnda kendilerini daha çabuk toparlamalarýdýr. Kötümserler genellikle daha kolay pes ederler.

Duygularýmýz yaþamýmýz boyunca biz nereye gidersek gidelim bizimle beraber olacak, aldýðýmýz kararlar, söylediðimiz sözler ve yaptýðýmýz hareketlerde hep onlarýn etkileri olacaktýr. Duygularýmýzýn, deðerlerimizin, güçlü ve zayýf taraflarýmýzýn farkýnda olmak, bu farkýndalýk doðrultusunda duygularýmýzý yönetme becerilerimizi geliþtirmek ve bunlarý kullanmak, yaþamýmýz boyunca bizler için önemli bir avantaj olacaktýr. Sonuç olarak, bu nitelikleri benimseyen ve belirlediði hedeflerden vazgeçmeyen bir kiþi için ise “baþarý” kaçýnýlmazdýr.

Kendimizi zaman zaman mutsuz yada kötü hissettiðimiz anlar vardýr. Bu tür durumlarda, mutsuzluðumuzu gidermek için “güçlü olmayý” yani duygularýmýzý bastýrarak inkar etmeyi seçeriz. Baþka bir deyiþle “düþünen” beynimizi, “hisseden” beynimizin üstünde tutmaya çalýþýrýz. Bu iki beyinin duygularýmýzda ve hayatýmýzda oynadýðý roller; duygusal zeka araþtýrmasýnýn en önemli odak noktalarýndan biridir. Her beyinin deðiþik bir iþlevi vardýr ve en iyi sonucu bu iki beyin beraber, uyum içinde çalýþtýklarýnda alýrýz, birbirleriyle zýtlaþýrlarsa deðil!...

Duygularýmýzla çatýþtýðýmýzda zaman ve enerji kaybederiz. Duygularýmýzla savaþmak gerçekle savaþmaktýr. Gerçekten kim olduðumuzu bulmak yerine, bizden bekleneni, bize söyleneni bulmaya çalýþýrýz. Fakat mutlu olmamýz için yapmamýz gereken kendimiz olmaktýr sadece. Geliþir ve deðiþebiliriz fakat bireysel doðamýza aykýrý bir yönde geliþmeyi denediðimiz zaman, doðayla ve milyonlarca yýllýk evrilme ile kavga ederiz. Bütün bu kaybolmuþ ve yanlýþ yönlendirilmiþ enerji çok akýllýca deðildir, çünkü zaman ve enerji deðerli ve çok kýsýtlý kaynaklardýr.

Belki de bu yüzden duygusal zeka bu kadar ilgi çekiyor. “Zeka”ya yeni bir anlam kattýðý için. Genellikle duygularýmýzý “Ben böyle bir insaným” ya da “Ben buyum” diye ifade ederiz. Oysa bütün Duygusal Zeka araþtýrmalarý, duygularýmýzý ele alma þeklimizi deðiþtirmiþtir.

Duygusal Zeka araþtýrmasý sonuçlarý; daha ihtiyaçlarýmýz oluþmadan, doðanýn duygularý milyonlarca yýl boyunca geliþtirdiði gerçeðini desteklemektedir. Çünkü hepimiz insanýz ve evrensel ihtiyaçlarý paylaþýyoruz. Bu ihtiyaçlarýn biri karþýlanmadýðýnda bazý olumsuz duygularý hissederiz. Bir takým etkenler, bizi iyi hissettirmezse mutsuz oluruz ya da bizi iyi hissettirirse mutlu oluruz. Buna göre duygusal zekanýn basit bir tanýmý; nelerin iyi, nelerin kötü hissettirdiðini bilmek diye söylenebilir.

Kötü hissetmekten iyi hissetmeye geçerken ne kadar çok düþünmeye ihtiyacýmýz olduðunu tasavvur edin. Ýþte bu bizi diðer canlýlardan ayýran en önemli husustur. Biz insanlar davranýþ kalýplarýmýzý çevremizden yani büyüklerimizden öðreniyoruz. Halbuki hayvanlar, içgüdüsel yada genetik hafýzalarýna güvenirler. Örnekse, anne örümcekler hiçbir zaman bebeklerine nasýl að yapýlacaðýný öðretmezler.    

Duygularýmýz daha hayvansal, daha içgüdüseldir ve programlanmasý zordur. Çünkü duygular alt-beyin dediðimiz bölgeden yönetilir ve evrimsel olarak bakýldýðýnda beynin bu kýsmý üst-beyin dediðimiz bölgeden daha yaþlýdýr. Ýnsanlar evrilirken beyin alt kýsýmdan (arka) üst kýsma (ön) doðru geliþmiþtir.

Beyinlerimizin programlanmasý zordur. Çünkü onlar parmak izlerimiz kadar kendilerine özgü ve biriciklerdir. Sadece bize özgüdürler. Ýþte bu yüzden hepimiz genetik olarak farklýyýz ve sevdiklerimiz ve sevmediklerimiz birbirinden farklý .

Hepimiz bu açýdan farklý olsak bile; büyüklerimizin, kültürün, toplumun dileklerine baðlý olarak davranýþlarda bulunmaya programlanmýþýzdýr. Çocukluðumuzun ilk yýllarýnda neyi söyleyip neyi söylemememiz, neyi yapýp neyi yapmamamýz, neyin kabul edilebilir neyin kabul edilemez olduðu bize hep söylenmiþtir. Ayrýca, nasýl hissetmemiz gerektiði bile öðretilmiþtir. (þu durumda suçlu, bu durumda mahcup gibi) Ama aslýnda duygularýmýz içimizden gelir ve düþüncelerimizle bireysel hayat tecrübelerimizin birer kombinasyonudurlar. Her þeyden önce, duygularýmýz bizi farklý insanlar haline getirir. Bütün bir toplum; ayný þeylere inanmaya, ayný sloganlarý tekrarlamaya, ayný törenleri yapmaya, ayný giysileri giymeye zorlanabilir ama hiç kimse iki kiþiyi ayný hissetmeye zorlayamaz. Þöyle diyebiliriz ki bizi biz yapan; arabalarýmýz, elbiselerimiz, mesleðimiz ya da vücudumuz deðildir. Bizi biz yapan duygularýmýzdýr.

Duygusal Zeka teorisi hayatýmýzýn her alanýnda karþýmýza çýkar. Çünkü nereye gidersek gidelim, duygularýmýzý da beraberimizde götürü-rüz. Duygularýmýz, çocuklarýmýzý nasýl iyi yetiþtirebileceðimizi, onlarýn okulda nasýl baþarý saðlayacaðýný, kariyerimizde nasýl baþarýlý olacaðýmýzý, diðer kiþilerle iliþkilerimizi belirler. Özet olarak duygularýmýz; bireyler olarak ve daha da önemlisi, toplum olarak nasýl “mutlu” olabileceðimizi belirlerler.

Daniel Goleman “Duygusal Zeka” adlý kitabýyla yepyeni bir kavram ortaya attý. Uzun zamandýr baþarýlý olmanýn derecesi IQ ile ölçülürdü. Yapýlan son araþtýrmalara göre “duygusal zeka” (EQ) insanlarýn kiþisel ve mesleki anlamda baþarýlý olmalarýný IQ’ dan çok daha fazla etkilendiðini gösterdi. Duygusal zeka ile insanlarýn ortak duygularý, iletiþim becerileri, insanlýk anlayýþlarý, incelik, zerafet, kibarlýk, nezaket vs. gibi yetenekleri tanýmlanmaktadýr.

Duygusal zeka, kendimizle ve baþkalarýyla olan iliþkilerimizi doðrudan etkiler. Yani duygusal zeka bir taraftan kendi geliþimimizi ve olgunlaþmamýzý diðer taraftan da yeteneklerimiz ile diðer insanlarla aramýzda olan iliþkileri tanýmlar.

Duygusal zeka için özellikle aþaðýdaki yetkinlikler belirleyicidir.

Kendini tanýmak : Kiþinin kendi duygularýný, ihtiyaçlarýný, hedeflerini tanýmasý, tercihlerini yapabilmesi ve sahip olduðu þahsi gücünün ve kaynaklarýnýn farkýnda olmasý anlamýna gelir. Kendini tanýmakla insanlar belirli pozisyonlarda nasýl hareket edeceklerini, neye ihtiyaç duyduklarýný veya kendilerinde ne gibi deðiþiklik yapmalarý gerektiðini fark ederler.

Kendini yönetmek: Kiþinin sahip olduðu duygu ve düþüncelerini kontrol ederek yönlendirmesi. Bu beceri ile duygularýmýzýn esiri olmaktan kurtulup onlarý yönlendirebiliyoruz. Örneðin: bir olay bizi çok kýzdýrdýðýnda, kendi kendimizi sakinleþtirerek, yanlýþ bir karar vermekten veya yanlýþ bir davranýþta bulunmaktan kaçýnýrýz.

Motivasyon: Ýnsanýn kendini motive edebilmesi, daima baþarma isteðine ve heyecanýna sahip olmasý demektir. Bu yetenek özellikle zorluklarýn çýkmasýnda veya iþlerin istenilenin dýþýnda geliþmesi durumlarýnda çok faydalý olur. Kendini motive edebilen insan, zorluklar karþýsýnda yýlmadan kendinde devam etme gücünü bulur daha metanetli olurlar.

Empati: kiþinin baþka insalnlarýn duygularýný, ihtiyaçlarýný, kaygýlarýný anlayabilmesi, kendini onlarýn yerine koyabilmesi demektir. Söz konusu olan onlar  gibi düþünebilip, davranabilmek , onlarý olduklarý gibi kabullenebilmek ve hal ve hareketlerine saygý göstermektir.

Sosyal Yetkinlik : Sosyal Yetkinlik  insanlarýn baþkalarýyla iliþki kurabilmesi ve bu iliþkilerin uzun süre geçerliliðini koruyabilmesi becerilerini kapsar. Ýnsanlar arasý iyi iliþkilerin yaný sýra bir takým oluþturabilme, takým ruhunu saðlayabilme ve bu takýmý yönetme becerisini gösterme de bu yetkinlik ile olur.

Ýletiþim becerisi: Duygusal zeka için, iyi ietiþim kurabilme becerisi, vazgeçilmez unsurlarýndandýr. Bu iki türlü açýklanabilir. Birincisi insanýn kendisini açýk ve net olarak ifade edebilme becerisi, diðer taraftan da baþkalarýný dikkatli dinleme ve ne söylediklerini tam ve doðru olarak anlayabilme becerisidir

Duygusal zekanýn bize getirdikleri nelerdir?
Duygusal zekasý yüksek insanlar mesleki anlamda baþka insanlar ile iyi iletiþim kurabildiklerinden ve yönetme becerisine sahip olduklarýndan genellikle çok baþarýlý olurlar.

Günlük hayatta duygusal zeka insanlarýn iþ arkadaþlarý ve aile bireyleri ile iyi anlaþabilmelerini saðladýðý için, kendileri ve çevresindekiler ile ilgili sorunlarý çabuk çözümlenir.

Duygusal zekalý insanlar diðer insanlarý olduðu gibi kabul edip onlarý dinleyip anladýklarý için sevilirler ve arkadaþlýk iliþkileri daha güçlü olur.

Genellikle kendileri ile barýþýk ve kolay memnun olurlar.

Þu ana kadar okuduklarýnýzdan kendimizle ilgili bir takým fikirler sizde oluþmuþtur muhakkak. Böyle bir beceriye sahip misiniz deðil misiniz. Eðer psikolojik testlerden geçmeyi severseniz, kendi kendinizde deðerlendirerek duygusal zeka hakkýnda bilgi sahibi olabilirsiniz. Böyle bir testten yola çýkarak kendinizi eleþtirin ve seviyenizi belirlemek için örnek olarak aþaðýdaki sorularý kendinize sorun.

* Kendimi ne kadar iyi tanýyorum? 

* Bazý hallerde nasýl ve neden bu þekilde hareket ettiðimi biliyor muyum?

* Ýradem güçlü mü, yoksa duygularýmýn esiri mi oluyorum?

* Kin, nefret, mutluluk, beðeni vb. gibi duygularla nasýl baþ edebilirim?

* Ýletiþim kurma becerim nasýl?

* Kendimi açýk ve net olarak ifade edebiliyor muyum?

* Baþka insanlarý iyi dinleyebiliyor muyum?

* Diðer insanlar ile iyi anlaþabiliyor muyum?

* Baþkalarýný motive edebiliyor muyum?

* Baþkalarýyla çalýþmaktan zevk alýyor muyum?

* Baþkalarýna fikir verebilir miyim?

* Yönetebilme kabiliyetim var mý?

* Baþkalarý tarafýndan seviliyor muyum?

* Baþkalarý benimle beraber olmaktan keyif alýyorlar mý?

* Aranan birimiyim?

* Benden fikir istiyorlar mý?

Tüm bu sorular örnek için düþünülmüþtür. Duygusal zekanýn ardýnda saklý olaný keþfettiðinizde, kendinize soracaðýnýz sorularý da bulabilirsiniz ve böylece eksik olan taraflarýnýzý da öðrenerek kendinizi geliþtirebilirsiniz.

Kurumsal Ýþ Ýlanlarý Üye Ol Firma Üyelik Ýletiþim

Amacýmýz Ýþ Ýlanlarý Üye Ol Üye Ol Ýletiþim Bilgilerimiz
Gizlilik Bildirimi Ýþ Arýyorum Cv Oluþtur Ýlan ver Ýletiþim Formu
Hizmet Sözleþmesi Ýþ Ýlaný      
Kullaným Koþullarý Sözleþmesi      
ÝÞKUR          
KVKK Bilgilendirme Metni        

  Ýkb GÜLERYÜZ Ýnsan Kaynaklarý Ýstihdam Danýþmanlýk Özel Eðitim Ticaret Ltd. Þti. Türkiye Ýþ Kurumu’nun 09.04.2020 tarihli 463 No’lu lisans sahibi özel istihdam bürosudur.

4904 Sayýlý  Kanun uyarýnca iþ arayanlardan ücret alýnmayacak ve menfaat temin edilmeyecektir.

4904 SAYILI TÜRKÝYE ÝÞ KURUMU KANUNU GEREÐÝNCE

ÝÞ ARAYANLARDAN ÜCRET ALINMASI YASAKTIR!

 
Þikayetleriniz için Türkiye Ýþ Kurumu Ýl Müdürlüðüne baþvurabilirsiniz.
TÜRKÝYE ÝÞKUR ÞUBELERÝ
BÖLGE TELEFON MAÝL ADRES
MANÝSA (0 236) 231 16 20 [email protected] Sakarya, Kamilsu Cd. No:4, 45020 Þehzadeler/Manisa
KONYA (0 332) 236 08 28 [email protected] Feritpaþa Mah. Mürþitpýnar Sok No:4 Selçuklu /KONYA
BURSA (0 224) 225 15 15 [email protected] Üçevler Mahallesi, Esra Sokak No:1 Nilüfer/BURSA
ADANA (0 322) 323 84 44 [email protected] Seyhan Mah.Karataþ Cad. No:4 Yüreðir ADANA
BALIKESÝR (0 266) 239 71 54 [email protected] Paþaalaný Mah. 188.Sok.No:30 Merkez/BALIKESÝR
ANTALYA (0 242) 243 47 70 [email protected] Kanal, Antalya Blv. No:12, 07080 Kepez/Antalya


 
 
 
 
GÜNCEL HABERLER :
Tüm Haklarý Saklýdýr
Asersoft | Webmanager